ePrivacy and GPDR Cookie Consent by Cookie Consent

What to read after Endonezya Sohbetleri, 1 Kajian Tentang Indonesia?

Hello there! I go by the name Robo Ratel, your very own AI librarian, and I'm excited to assist you in discovering your next fantastic read after "Endonezya Sohbetleri, 1 Kajian Tentang Indonesia" by Ali Osman Muş! 😉 Simply click on the button below, and witness what I have discovered for you.

Exciting news! I've found some fantastic books for you! 📚✨ Check below to see your tailored recommendations. Happy reading! 📖😊

Endonezya Sohbetleri, 1 Kajian Tentang Indonesia

Ali Osman Muş

Antiques & Collectibles / Advertising

Önsöz

         Endonezya Mütalâaları dizisine devam ederken serinin adını değiştirdik: Endonezya Sohbetleri ve Huzur Dersleri yaptık. Çocukluk arkadaşım emekli Türkçe öğretmeni Mahmut Yıldırım “mütalâa” yerine “sohbet” sözcüğünün daha uygun olacağını söyledi. Kitaba ad olarak   Endonezya İzlenimleri, Endonezya Yazıları, Endonezya Üzerine Notlar ve Anılar, Endonezya Gözlemleri, Tespitler, Anılar, Sohbetler önerilerini yaptı. Ben de Osmanlı Türkçesine hayran olmama rağmen onu dinledim ve serinin adını değiştirdim.  Umarım böyle daha iyi olur.

         Endonezya bir ülke midir? Elbette bir ülkedir ama bir ülkeden daha fazlası vardır. Endonezya bir kıta mıdır? İşte bu soru birinci soruyu eler. Endonezya kıta gibi büyük ama halkımızın yalan yanlış bildiği bir devasa ülkedir. On bir yıl önce yola çıkarken Endonezya ile ilgili ilk izlenimlerimiz şöyleydi; Çok mülayim ve sessizler. Mazlum ve ağızlarındaki lokmayı alsanız seslerini çıkarmazlar.  Sıradan Türkler ise şu imajlara sahipti: Çengelköylü manken ustası Nuri Güler “Endonezler bize Kurtuluş Savaşı’nda kollarındaki altınları da bozup yardım ettiler. Onlara minnettarız “ diyordu. Ayrıca rahmetli olan F.Kadri Timurtaş hoca ise vaaz kasetlerinde haykıra haykıra “Endonezya nasıl müslüman oldu biliyor musunuz? Dürüst müslüman tacirler gitti de onları görüp müslüman oldular. Açe’de Kuran okumayana kız vermiyorlar”, diye sanal ortamda yazanlar da vardı. Aradığımız İslâm bize aramadığımız bir dünya verdi. Aramadığımız İslâm bize haysiyetimize ve tarihimize yakışan bir gelecek armağan edecektir.   Sonuç olarak diyebilirizki 1945 Ağustos’tan sonra bağımsızlığı iyice solumaya başlayan Endonezya bürokrasi birikimini adilane değerlere ulaştırmak için deneyim kazanma yolundaydı. Cliffort Geeertz’in dediği gibi Eğer millet olarak bahsedeceksek 1935’lerde başlayan bir tarih söz konusuydu. Koloni tarihini millet tarihi içinde görmek yanılgısından kurtulduklarında engin kültür ve mülayemet ulusal karakteri ağır basacak ve koloni artıkları olan düzenekleri yenilemeyi veya yok etmeyi becerebileceklerdi. Endonezlerin bağımsız ülke birikimi yolda deneyim kazanırken vaatandaş (warganegara) keşfedilecek ve ülke adına “yasal egemenlik” ağırlık kazanacak kişilerin ve takımerkin dokunulmazlığı rafa kaldırılacaktı. Sokak isimlerinin bile tartışma konusu olduğu, keçi sakalı (jengkot) bırakmanın sünnet mi değil mi tartışmasının gündemi aylarca işgal ettiği bir ülkede “din” ve “idare” yeniden keşfedilebilir. Çünkü Endonezya’da hiçbir İslâm ülkesinde olmayan altın gibi bir nimet var:  Hanımlar. Düşününüzki bir İslâm ülkesi olarak filimlerde hanımlar beylerine tokat atıyor. Hanımlar başrollerde veya odak kişiler olarak topluma sunuluyor. Anaerkil yapı cevher gibi insani değerleri korumaktadır. İşte bu olmazsa olmaz zaruret Endonezya’yı ayakta tutmakta “din” ve “millet” adına işlenen fecaat ise süreçte olgunlaşmakta ve yargılanıp değerler dizisindeki hak ettiği yeri almayı beklemektedir. Endonezya için iyimser olmak sadece ve sadece gördüklerini yazmak yanlış görüşlere saplansak bile müşahede ile mümkündür. 10 Haziran 2019’da başladığımız bu kitaba Nisan 2021’de son verdik. Pandemi sürecinde oğlum Muhammet İsa’dan ne kadar fırsat bulabilirsek o kadar yazabildik. Bu arada her iki gözümde de sorunlar çıktı. Bilgisayarı daha az kullanmak zorunda kaldık. Endonezya Okyanusu’nda yüzmeye devam ediyor boğulmamaya gayret ediyoruz. Kitapları sanal ortamdan temin edecek okuyucularımız sayesinde diğer kitaplar için maddi imkân elde etmeyi umuyoruz. Çalakalem yazmaya devam ediyoruz. Sinemadan yaşam zihniyetine hemen hemen her konuya değinmek zorunda kalıyoruz. “Yogyakarta’da Özerklik” “Bağdaştırmacı İslâm”  konusundaki çalışmalarımız ana kulvarda yazmakta olduğumuz kitaplardır. Elinizdeki kitap ise yan kulvarda yazılmış ve makalelerden oluşan bir eserdir.       Fabrika ayarlarına geri dönelimdiyenlerin haleti ruhiyesini ve bilgi ufkunu anlamaya çalışıyorum. Türkiye’de  lâikliğe karşı iyice bilenmiş ciddi bir dini münevver kesim var. Hissiyatlarıyla hareket ediyorlar.      İşte bu konuların  cevaplarını okuyacağınız bu kitabın satırları arasında bulacağınızı umuyoruz. İngilizce tercümelerde bana çok yardımcı olan bilgisayar mühendisi Bilgehan Baki Bilen’e teşekkür ederim.

 

Do you want to read this book? 😳
Buy it now!

Are you curious to discover the likelihood of your enjoyment of "Endonezya Sohbetleri, 1 Kajian Tentang Indonesia" by Ali Osman Muş? Allow me to assist you! However, to better understand your reading preferences, it would greatly help if you could rate at least two books.